29 Nisan 2013 Pazartesi

1 MAYIS'A ÇAĞRI!!

- Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü için,
- Sivil demokratik bir anayasa için,
- Anadilde eğitim hakkı için,
- Faili meçhullerin aydınlatılması için,
- Erkek egemen sisteme son verilmesi için,
- Emek sömürüsüne DUR demek için,
- Taşeronlaşmaya HAYIR demek için,
- Kadına karşı şiddete DUR demek için,
- Parasız, eşit, bilimsel eğitim hakkı için,
- Asgari ücretli kölelik düzenine SON demek için,
- İş cinayetlerinin önlenmesi ve iş güvenliğinin arttırılması için,
- Sağlık çalışanlarına karşı her türlü şiddete DUR demek için,
- Gerici ve cinsiyetçi eğitim sistemine HAYIR demek için,
- Eşit işe, eşit ücret için,
- Anadilde sağlık hizmeti için



VE
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ DEMEK İÇİN
1 MAYISTA ALANLARDAYIZ!!!
BIJÎ YEKÊ GULANÊ - YAŞASIN BİR MAYIS

1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI DOLAYISIYLA YAPACAĞIMIZ MİTİNG VE KONSERE TÜM HALKIMIZ DAVETLİDİR.

KATILIMCILAR:
1- BDP Ağrı Milletvekili Halil AKSOY
2- Sanatçı Halit BİLGİÇ ve yerel müzik grupları

TARİH: 1 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
SAAT: 10.00
YER: AĞRI SAAT KULESİ KAVŞAĞI

KESK / DİSK / TÜRK İŞ / TTB / İHD / ADÖ-DER / DTK / BDP / HDP




15 Nisan 2013 Pazartesi

AGIRÎ GENÇLİK ŞÖLENİ

Ağrı Dağı Öğrenci Derneği olarak Agirî Gençlik Şölenini gerçekleştirdik. Binlerin katıldığı şölene sanatçılardan Ferhet Tunç, Seyda Perinçek, Koma Nînova katılırken bunların yanı sıra Roja Med Tiyatro Gurubu da oyunlarının sergiledi. Ağrı BDP il ve ilçe merkezlerinin yönetimleri, Ağrı KESK bileşenleri, AKYAD ve birçok STK temsilcileri katıldı. BDP adına Ağrı İl Eş Başkanı Halef Keklik ve Ağrı BDP Milletvekili Halil Aksoy Birer konuşma yaptılar. Bu gecede emeği geçen ve desteklerini esirgemeyen bütün yoldaşlarımıza derneğimiz adına teşekkür ediyoruz. Adö Der







6 Nisan 2013 Cumartesi

150 ÖĞRENCIYE AÇILAN SORUŞTURMA BAKAN AVCI’YA SORULDU


BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğü’nün 150 öğrenci hakkında başlattığı soruşturmayı Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya sordu. 
BDP Ağrı Milletvekili Aksoy, Milli Eğitim Bakanı Avcı’nın yanıtlaması istemiyle Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğü’nün öğrencilere açtığı soruşturmaya ilişkin Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Aksoy, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğü’nün Türkiye cezaevlerinde başlatılan ve 68’inci gününde sona eren açlık grevlerini desteklemek ve 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen Roboski katliamını kınamak amacıyla yaptıkları basın açıklamaları nedeniyle 150 öğrenci hakkında soruşturma başlattığını belirtti. Aksoy, rektörlüğün “Yasadışı slogan” ve “İzinsiz gösteri düzenlemek” gerekçesiyle öğrencilere idari soruşturma açtığına işaret ederek, konuya ilişkin Bakan Avcı’nın şu soruları yanıtlamasını istedi: 
“Hangi gerekçeyle Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde eğitim gören öğrenciler hakkında idari soruşturma başlatılmıştır? Haklarında rektörlükçe soruşturma başlatılan öğrenciler için Cumhuriyet Savcılığınca açılmış adli bir soruşturma var mıdır? Başlatılan idari soruşturma, adli soruşturmayı mı dayandırılmıştır? Şayet açılmış bir adli soruşturma var ise, neden bu soruşturmanın sonucu beklenmemiştir? Zira açılmış bir adli soruşturma sonucunda öğrencilerin suç işlemedikleri ortaya çıktığı zaman, idari soruşturma sonucunda üniversite yönetiminin vermiş olduğu disiplin cezasının telafisi nasıl sağlanacaktır? Üniversite yönetimi hangi gerekçeyle kampus dışında gerçekleştiren basın açıklamaları hakkında soruşturma başlatıyor? Üniversite yönetimin böyle bir yetkisi var mıdır? Bu öğrencilerin yasadışı slogan attıklarını nasıl tespit edilmiştir? Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde eğitim gören kaç öğrenci hakkında idari ve adli soruşturma açılmıştır? Bunların gerekçeleri nedir? Türkiye’deki tüm üniversitelerde eğitim gören kaç öğrenci tutukludur? Kaçı hakkında adli soruşturma açılmıştır? Bunlardan kaçı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanmıştır?”
DİHA

ÜNIVERSITE DIŞINDAKI EYLEM IÇIN 150 ÖĞRENCIYE SORUŞTURMA!


Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğü, tutsakların yaptığı açlık grevi eylemine dikkat çekmek ve Roboski Katliamı’nı protesto etmek amacıyla üniversitenin dışında basın açıklaması yapan 150 öğrenci hakkında soruşturma açtı. Öğrenciler, üniversite rektörlüğünün sorunlara karşı duyarsız, demokratik eylem ve düşüncelere karşı ise katı olduğunu belirtti. 

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 12 Eylül 2012 tarihinde cezaevlerindeki PKK’li ve PAJK’lı tutsakların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşularının sağlanması ve Kürtçe savunma ve eğitim önündeki engellerin kaldırılması için başlattığı ve 68’inci gününde sona eren açlık grevine dikkat çekmek, yine 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen Roboski Katliamı’nı kınamak amacıyla basın açıklaması yapan 150 öğrenci hakkında soruşturma açıldı. Öğrencilerin yaptığı basın açıklaması kampüs dışında olmasına ve Ağrı Emniyet Müdürlüğü’nden izin alınarak yapılmasına rağmen rektörlük, “Yasadışı slogan” ve “İzinsiz gösteri düzenlemek” gerekçesiyle öğrencilere soruşturma açtı. Soruşturmaya tepki gösteren öğrencilerden Yusuf Taşpınar, üniversite kampüs alanının dışında yapılan basın açıklamasına üniversite yönetimi tarafından soruşturma açılmasının kabul edilir bir durum olmadığını ifade etti. Soruşturmanın gerekçelerine tepki gösteren Taşpınar, “Bu iddialar kesinlikle gerçek dışıdır. Eylemimiz demokratik bir eylem ve onurlu bir duruştur. Her iki eylemde de en ufak bir şiddet ve antidemokratik hiçbir şey yapılmadı” dedi. 

‘Sorunlara duyarsız, eylem ve düşüncelere karşı katı’

Üniversite Rektörü İrfan Aslan’ın üniversitenin sorunlarına ve eğitimine karşı çok duyarsız olduğunu belirten Taşpınar, fakat demokratik eylem ve düşüncelere karşı ise çok katı olduğunu dile getirdi. Taşpınar, “Hatırlanacağı üzere yine DİHA’nın manşet yaptığı geçen kış, üniversitenin bozuk ve çamurlu olan yolu, ancak basına yansıdıktan bir sene sonra tam olarak da olmasa tamamlandı. Aynı şekilde üniversiteye dışarıdan gelen insanların öğrencilere saldırıları da tüm öğrenciler tarafından bilinen bir gerçek” diye konuştu. 

DİHA

2 Nisan 2013 Salı

AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ 2013 NEWROZU...















DİHA | Ağrı’da Ağrı Dağı Öğrenci Derneği tarafından Halepçe katliamını kınamak amacıyla yürüyüş düzenlendi. ADÖ-DER binası önünden başlayan yürüyüşe aralarında BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, BDP İl Eş Başkanları, KESK Şubeler Platformu üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Yürüyüşte, “Enfalden Halepçe’ye Qamişlo’dan Roboskî’ye katliamlardan geçen bir tarih” pankartı yanı sıra “Halepçe’den Roboski’ye bu ağıt bizim” Halepçe’yi unutmadık unutturmayacağız”, “Halepçe katliamı bir insanlık suçudur”, “Do Halepçe îro Roboskî sibê?” yazılı dövizler ile Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin fotoğrafları açıldı. Kağızman Caddesi üzerinde açıklama yapan ADÖ-DER Yöneticisi Esra Keleş, Halepçe katliamını unutmayacaklarını ve bunun hesabını soracaklarını söyledi. (ea)

HALEPÇE KATLİAMI BASIN METNİ

BASINA VE KAMUOYUNA
16 Mart 1988 tarihinde Halepçe’de diktatör Saddam Hüseyin tarafından atılan kimyasal bombalarla binlerce Kürt katledildi ve binlercesi  yaralandı. Bu insanların tek suçu Kürt olmalarıydı. Ve bu katliamlar bu gün de devam ediyor. İşte Roboskî işte paris…
Halepçe katliamının üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen , Saddam’ın suç ortaklarının ve gerçek sorumluların yargılanmamış olmaları özel ordular kurarak bu halkın özgürlük taleplerini bastırma gafletine düşenlere cesaret vermiştir.
Ama unutulmasın ki Saddam’a özenerek Kürtlere şiddet uygulayıp özgürlük taleplerini bastıracaklarını sananlar ancak onun akıbetini yaşayacaklardır.
Bu katliamı bir kez daha kınıyor her türlü katliamlara rağmen özgürlük için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.
Ortadoğuda barışın ve kardeşliğin gelişmesi için Kürt sorunu tüm ortadoğu devletlerinde demokratik bir çerçevede çözülmelidir. Dünyada başka Halepçelerin yaşanmaması için savaşların son bulması için farklı kimlikler üzerinde baskıların son bulması için başta siyasal iktidarların toplumdan gelen güçlü barış ve demokrasi taleplerinin dikkate alarak adım atmaları gerekmektedir.
Halepçe katliamı insanlık tarihinin kara günüdür.
Bugünü unutmayacağız unutturmayacağız.
Ağrı Dağı Öğrenci Derneği (ADÖ-DER)

DUYURU

16 Mart 1988 tarihinde diktatör Saddam Hüseyin tarafından Halepçe’de insanlık dışı yöntemlerle kimyasal silahların kullanılması sonucu resmi rakamlara göre 5000 Kürt yaşamını yitirdi, 7000 Kürt ise yaralandı. Tarihe kara bir leke olarak düşen bu katliamı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı göstermek için 16 Martta (cumartesi) Ağrı Dağı Öğrenci Derneği ( ADÖ-DER ) olarak katliamı kınama amaçlı bir basın açıklaması yapacağız. Basın açıklamamıza tüm demokratik yurtsever öğrenci yoldaşlarımızın ve ağrı halkının güçlü bir katılım sağlamasıyla katliamcı zihniyeti kınamaya çağırıyoruz. Basın açıklamamız öğretmen evi karşısı Vodafon bayii önünde saat 13.00’de olacaktır. Yeni  Zîlan, Enfal, Halepçe, Qamişlo, Mahabat, Koçgirî, Roboskî, Maraş, Gazi, Sivasları yaşamamak için katliamcı zihniyetlere karşı birlik olalım ve sesimizi yükseltelim.
ADÖ-DER

BASINA VE KAMUOYUNA

Akp’nin çözümsüzlük politikasına karşı cezaevlerinde bedenlerini ölüme yatırarak açlık grevine giren  PKK’li ve PAJK’li tutsakların ölüm sınırına ulaştığı dönemde gerek Türkiye kamuoyu gerekse de dünya kamuoyunun tartıştığı açlık grevlerine dikkat çekmek için, 28 Aralık 2011 tarihinde Türkiye – Irak sınırında Türk savaş uçaklarının bombardımanı sonucu çoğu çocuk 34 sivil Kürt yurttaşın yaşamını yitirdiği Roboskî katliamının yıl dönümü olan 28 Aralık 2012 tarihinde bu insanlık suçunu protesto etmek için Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin girişinde basın açıklamalarıyla demokratik tepkilerini dile getiren öğrenci arkadaşlarımıza okul yönetimi tarafından soruşturma açılmıştır.
Bu girişimler tamamen anti demokratik, hukuka aykırıdır. Basın açıklamaları yasal ve izinliydi. Bunu da en iyi okul yönetimi biliyor. Okul kampüsünün içinde basın açıklamalarına izin verilmedi. Öğrenci arkadaşlarımız da okul dışında basın açıklamalarını yapmak için  Ağrı emniyet müdürlüğüne başvurarak okul dışında demokratik tepkilerini dile getirmek için izin aldılar.
Okulda bilinçli bir şekilde yayılmak istenen ‘ yapılan eylemler izinsizdi ‘ haberi art niyetli ve öğrenci arkadaşlarımızın kafalarını karıştırmak amaçlıdır. Amaçlanan arkadaşların kafalarını karıştırma, okulda yükselen demokratik yurtsever havayı söndürmek, öğrenci arkadaşlarımızı korkutup sindirmektir.
Ayrıca gelişen çözüm sürecinde bu girişimlerin çözüme değil çözümsüzlüğe hizmet edeceği kuşkusuzdur.
Öğrencilerden istenen üç maymunu oynamalarıdır. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi öğrencileri de bu toplumun bir parçasıdır. Bu toplumda gelişen her olay öğrencileri de etkilediği gibi bu olup bitenlere karşı öğrenci arkadaşlarımızın söyleyecekleri de vardır. Kimse de susturamayacaktır.
Soruşturma sırasında öğrencilere sorulan ‘ pişman mısın? ‘ sorusu Türk Devletinin Kürt Halkına karşı uygulamış olduğu 80 yıllık inkâr ve imha politikalarının üniversiteye yansımasıdır. Öğrenci arkadaşlarımız pişman olacakları herhangi bir şey yapmadılar. İnsanlar ölmesin, savaş bitsin, barış olsun, eşitlik olsun demek pişmanlık gerektiren şeyler mi? Bir de ileri demokrasiden bahsediliyor. Sizin demokrasiden anladığınız bu mu?
Okul yönetimini bu anti demokratik, sindirme ve korkutma politikalarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Daha önce de birçok öğrenciye uzaklaştırma ve kınama cezaları verildi. Bu anlayışın sorun çözmediği aksine sorunları daha da katmerleştirdiği ortadadır.
Arkadaşlarımız bu korkutma ve sindirme politikalarına boyun eğmeyeceklerdir. Fen Edebiyatta panoya asılan listeye bakıldığında tem polislerinin listeyi hazırladıkları ortaya çıkıyor. Bu okul, okul yönetiminde değil tem polislerinin elindedir. Liste bunu gösteriyor. Listede adı geçen öğrencilerin bir kaçı da şu an tutuklular. Okul yönetiminin kendi öğrencilerinden bihaber olduklarını ve listenin dışarıdan hazır halde geldiğini gösteriyor.  Bu girişimler ancak bizi inandığımız değerlere daha fazla sarılmamıza sebep olabilir. Bu halk bu politikalara yabancı değildir. 80 yıldır uygulanan politikaların devamıdır.
Listede adı geçen arkadaşlar birlikte hareket edip tüm yasal yollardan haklarını arayacaklardır.
ADÖ DER olarak bu yaklaşımları kınıyoruz ve sonuna kadar arkadaşlarımızın yanında olacağız.
ADÖ DER

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Ağrı Dağı Öğrenci Derneği ( ADÖ DER ) olarak Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde merkezi kantin, eğitim ve fen edebiyat kantinlerinde kadınlara kırmızı karanfiller dağıttık.
Karanfillerin üstündeki mesajda Kürtçe ve Türkçe dünya emekçi kadınlar gününü kutladığımızı dile getirdik.
Bir kere de burdan Dünya Emekçi Kadınlar Gününü emekçi ve yurtsever Kürt kadınların şahsında bütün dünya kadınların gününü kutluyoruz.
ADÖ DER